Bir Senaryo

, , 8 comments

"Beni bir daha aramaman için sana bir neden verebilir miyim?"

"Böyle bir neden olduğunu sanmıyorum ama verebilirsin tabi."

Bu sözleri daha önce bir yerde okumuştum çok tanıdık geliyor. Midem bulanıyor, galiba bu kez gerçekten Dünya tuttu. Geçen geceye takılıyor düşünceler, bir şişe Jim Beam söyletmişti bunları bana. Ne hayaller ile çıkmıştım bu gece yola. Barın en kuytu köşesinde elimde telefon, saatin ilerleyişini irdeliyordu dilimdeki sözlük.

"Derinliğime daha fazla almak istemiyorum seni"

"Derinliğine derken, zaten yeterince derinin altında değil miyim?"

"Sana soru sormaya devam edersem senden vazgeçmek daha da zorlaşacak benim için."

İçimden bir ses elini tut ve son kez dudaklarına bizi birleştirecek öpücüğü kondur diyordu. Alkolün de etkisiyle yanaklarım iyice kızarmaya başlamıştı. Teninin soğukluğunu ilk kez o an hissettim.

"Bu kez kalbinin hızlı atmadığını biliyorum. Ben kimim ve biz neresindeyiz bu yolun diye sorular ile dolanmayacağım zihninin derinliklerinde."

İfadesiz bakışları daha da sertleşmeye başlamıştı. Gitmesi an meselesi sessizce beni dinliyordu.

"Bu bir hayal, gözlerine baktıkça gördüklerim sadece benim yarattığım gerçekler. Bir bütün gün yanımdasın ve sonra başka kadınların yanında olmak için uzaklaşıyorsun."

"Benim sende görebildiklerimi bir de sen görebilsen inan böyle konuşmazdın. Ancak haklısın bu bir hayal."

Ellerim terlemeye başlamıştı ve vücudum güneşin dünyayı ısıttığı kadar derin bir sıcaklık ile yanıyordu.

"Defalarca uyandırdım kendimi. Defalarca vazgeçtim bu belirsizlikten oysa bir belirsizlik yoktu senin için. Sadece ben bendim ve geçen saatler anı yaşamamıza bir adım oluyordu."

"Bu konuşmanın devamını getirmek istiyorsan durma devam et."

Onun ise devamını heyecanla bekleyen bir tavrı yoktu. Bunu zaten okumuştu daha önce ve orada öylece kalmasını umut ediyordu. Ne vazgeçebilirdi benden ne de bu şekilde devam edebilirdi.

İkimizden birinin bundan vazgeçmesi lazımdı, benim uzaklaşmam için onun kelimeleri yetmezdi. Yaşadıkları ve yaşayacakları kafamı karıştırmazdı. Zaten ben onun kim olduğunu biliyordum.

"Sen..."

"Evet sen, benim yeniden derinliğinde kaybolup sevmekten korktuğum adamsın. Artık gitmelisin çünkü bunu ne sen yürekten istersin ne de ben yüreğimin buna katlanmasına izin verebilirim."

Terli ellerimin arasında duran elleri kaydı birden. İfadesiz bakışları kifayetsiz kelimelere dönüşmeden önce boşta kalan ellerimi birleştirdim dudaklarında.

"Bir şeyler duymaya ihtiyacım yok. Sen de en az benim kadar iyi biliyorsun. Ben senin içindeki o insan değilim."

Karanlığın içinde kayboldu sureti yavaş yavaş. Arkasına bile bakmadan gitti yanımdan. Olacak olan buydu, kaçınılmaz bir sondu ve artık gerçekleşmişti. Yıllar sonra yeniden bir yüz daha kaybolmuştu gözlerimden.

Derin bir nefes aldım, arkamı döndüm arkadaşlarıma baktım. Acılı bakışlarının ardına bir tebessüm iliştirdim. Ağlanmayacak kadar belirgin bir duygu patlıyordu damarlarımda. Ruhum yeniden özgürlüğün alaca karanlığında esniyordu. Taburenin üzerinde duran viski şişesini diktim kafama. Sıcaklığı midemi kavurmuştu ve ben bunu hak etmiştim.

Eve vardığımızda sabahın altısıydı ve ben tüm hüznümü kapının önünde kusmuştum. Sadece uyumak ve bir süre daha sevgi dediğimiz kavramın yıkıntılarından uzak kalmak istiyordum.

Bu olası bir senaryoydu ve bir gece vakti gideceğim partinin biletine kelime kelime yazılmıştı.

8 yorum:

  1. Gitmesini istememek ve git demek off ne zor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bazen hikayeler zoru seçmek eyleminde kalıyorlar sevgili SevKoz. Teşekkür ederim yorumun için

      Sil
  2. hımmmm sen sankiii kara filmler gibi yazıyorsun. noir yani. okurken zihnimde karanlık sokaklar filan canlanıyor. sigara dumanı, lambalar filan. bir film var mesela, my blueberry nights, bir deee, in the mood for love, şiirsel bir kara dil var galiba sende sankilim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözünde bir film canlandırabildiysem ne mutlu bana. Sanırım biraz hayatın acı yanından besleniyor kalemim, kurtulamıyorum ama yine de mutluyum. Teşekkür ederim bu güzel yorumun için :))

      Sil
  3. Uzun zamandır okuduğum güzel ender yazılardan..

    işte bunun için blogda olmayı seviyorum.. birden karşıma çıkan, bir blog yazarının henüz kitaplaşmamış ama bunu çok hakeden satırlarını okuduğumda içim aydınlanıyor, keyifleniyorum. Teşekkürler sayın yazar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu değerli yorumun için gerçekten çok teşekkür ediyorum. Yüreğime büyük bir heyecan düşürdün sevgili Momentos. Eminim ki bir çoğumuz çok güzel şeyleri hak ediyoruz. Akşamıma neşe kattın :))

      Sil
    2. Senin benim akşamıma kattığından daha fazla değildir :) yazdıklarını çok seviyorum.. devam :)

      Sil
    3. Bunun üzerine asla pes edemem teşekkür ederim tekrardan :)

      Sil