Eskiden arka balkondan dışarı izlediğim zaman bulutların arasındaki ejderhanın kanatlandığını görürdüm. Üzerinden belki de 10 yıl geçti yeniden çıktım o balkona bir de kuyruk eklenmiş ejderhama, yılan gibi sürünmeye çalışıyor. Bir kez üflesem tüm nefesimi üzerine ve uçursam taneleri kanatlarına diye düşündüm. 

Sen de mi yalnızsın ince bulut ?

Bazen de ismimi fısıldadıklarını duyarım. Çoğunda çıkan ses annemin tınısında yayılır kulağıma. Kafamı kaldırıp içeri bakarım, annem de bana bakar. Sadece somurtup odama geri dönerim. İçten bir gülümsemeyi bile veremem ona ne kadar da hainim. Sanırım yalnız kalmamın tek suçlusu bu, hain duygularım; bıkkınlıklarım, somurtmalarım ve en kötüsü de anın değerini bilmemem. Ne yazık...

Nedenini bilmediğim haykırışlarım var, sorgulamak istemediğim. Bahsetmekten kaçındığım ve yargılamaktan korktuğum. Eski duyguları perçinleyen soluklarım var. Bolca yalnızlık. Tanımadığım insanlara olan öfkemi tanıdıklarıma karşı baskılayamadığım anlarım da var. 

Nedenini bilmediğim yalnız bırakılışlarım var...