Ters Köşe

, , 2 comments
Telefonu kapatmanın zamanıydı burnumda sevmediğim halde greyfurt kokusu, genzimde taze mentol tadı. Kimsenin beni anlamadığına kendimi inandırmaya başladığım kafadayım. Kendimi yalnız başıma bırakabilmek için herkesle kavga ettim mesela.

Oysa aylardır en yakınlarıma sadece senin adını anıyorum. Suçlamayın beni kızmayın bana anlatamazsam size, kalbim düşüncelerimi kitliyor. Sabahlara kadar bunlarla kasılıyor bedenim.

Sonra geceler boyu duygular bizi nasıl ağlatır diye araştırdım. Toplamında psikolojik ve fizyolojik olayların gerçeklerini analizledim. İnsan aşık olduğunda, gerçekten kalbiyle sever çünkü aynı ritimde atmaya başlar kalpler. İki ayrı ruh bir olur; terk edildiğinde de kalbini kıran şey ritmin kaybolmaya başlamasıdır. Gün geçtikçe uzaklaşmaya devam ederken kalbin paramparça olur. Bunu beyine iletir, beyin sinir uçlarına acının görünmez halini iletir. Gözler uyarılır, zihin bu acıya ters oyun oynar ve bir kaç anı düşer, gözler yaşlarla dolar.

Sanki yeniden o geçmiş anı gibi; mutfakta kahve yaparken dans eder ve gülerek sana gelip sarılır anında artık yalnızsın. Çünkü artık sadece biz ve kalbimiz baş başa kalmışız. Kalbinizi yerine koyamıyorsunuz dimi? Çünkü yer aslında sevdiğinin kalbiyle dolu hala.

Bu yüzdendir ki ruhumun yarısı boşluk, benden çok uzaklarda. Onu hala nasıl bu kadar çok seviyorum mesela? Ruhunda, bir güzellik var ki kalbine yansımış tutuldum. Dünyaları verseler, yanımda o olmadan ne edeyum ben dünyalaru...

2 yorum:

  1. Duygular bizi nasıl ağlatır diye araştırmak :) Hoşuma gitti. Acılarıma bu şekilde yaklaşmayı, böyle bakmayı deneyeceğim. Belki faydası olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önemli olan farklı bakış açılarından en doğru olanı deneye deneye keşfedebilmekte yardımcı olabilecekse ne mutlu ban da, umarım ki faydası olur :)

      Sil