Bi'Kahve

, , No Comments
"Rafadan Salçalı grubuma ithafen artık 5 kişiyiz, gönül isterdi ki 6 olsun. Durup dururken grubun neşesi olurken bir anda dertlerimle boğmayayım diye..."

Rapor teslimi için çılgınca hocaların peşinden azimle koşturduğum günün sonunda, topladım bizimkileri çaya bize. Birde gözleme patlattım hepsine en özelinden, vur patlasın çal oynasın. Makara kıyamet, akıl oyunları, şakalar takılmaca. Sonra birden durdu zaman güneş parlaklığını kaybetmeye başladı. Demlikler boşaldıkça içimde büyük huzursuzluk, yeniden geceye yalnız bir giriş...

Sevdicekleri yanında hepsinin, mutluluklarına ortak olurken büyük bir kalp ağrısı ve hüzün. Birtanelerim asla beni yalnız hissettirmezler ancak, boşluğu bir türlü dolmuyor işte. Neşemin yanında, büyük bir boşluk geçmiyor yüz üstüne çıkıveriyor bir anda ben bile farkına varamıyorum...

-Cansın kardeşim niye düştün bu kadar ?
-Düşmedim, noldu ki?
-Sessizleştin, nerede mahmut abi?

Taktım sigarayı dudağıma;

-Burada mahmut abi gitmez siz korkmayın...

İçimden başladım anlatmaya 

"Sene 2014 o zamanlar mutluyuz tabi..."

Ne astım denen illet var ciğerlerimi söken, ne canımı canımdan söken kalp ağrım. Bir bardak çay daha doldu önümde. 

Sahi neydi yarısına kadar sıcak su, biraz soğuk su ve süt tozu 2-3 şeker ile içerdin kahveyi. Kahve içmeyi de bıraktım, limonlu çaylarda gitti benden...

Bu hafta yüzüme taktığım mutlu maskeyi kalbime takamadım yine. Atölyede tartışacağımız kitabın kapağını bile açamadım daha neler?
İlker de sordu "Neden artık yanıma gelmiyorsun?"

Neden bir çok şey varken bir çok şeyi yine yapamıyorum... 

Neden Mart ayı bu kadar hızlı geldi ve ben seni yine göremiyorum. Şimdi sen iyileşince ben okula gelmeyi yeniden bırakacağım. Herkesle şen şakrak eğlenirken okulda, yine bırakacağım. Görmek istemiyorum seni ondan sanırım. Nefret etmek istiyorum, içim soğusun gideyim senden diyorum. Zaman beni içine hapsediyor. Alıştım diyorum, adını duyunca alevleniyorum. 

"Nereye kadar daha kaçacaksın?" diyorlar. Kaçabildiğim kadar...

Alışamıyorum, anı patlamalarım azalsa da gelince dalgası boğulmadan çıkamıyorum. Kilo da verdim oysa yine de  güvenemiyorum. 

Bir rapor için günlerimi verirken gözyaşları ardında, dergi için nasıl yazı yetiştireceğimi bilmiyorum. Sığınacak liman da bulamıyorum kendimden başka, kayboldukça kayboluyorum bu zamanlarda.

Kafamı seninle dağıtıyorum, seninle topluyorum. Ne zaman bitecek bu işkence diye sürükleniyorum yokluğunun pençesinde.

Alev alev yanıyorum, hala görmemezlikten gelmeye devam ediyorsun...

0 yorum:

Yorum Gönder