Öyleyse

, , No Comments
Nedeni hiç bir adam değildi, yenildim sadece kendime yenildim ve kalkamayacak kadar yorgun düştüğüm bir döneme girdim yeniden.

Aşk denen ruhsal kelimenin anlamını kaybettim. Dur ama hemen sevinme şuan sevdiğin birisi olduğu için. O da her şey gibi geçip gidecek, çünkü sorun karşımızdakiler de değil kendimizde. Biz kendimizi çözemiyoruz, kendimizi birinde bulmaya çalışmakta büyük bir aptallık oluyor haliyle.

Hayatına giren her yeni insan sana farklı bir heyecan verecek biliyorum. Hepsi belki de birbirinden daha değerli olacak. Benim içinde...

Sadece anlıyorum ki yalnızlıktan korkan ben değilmişim. Sırtımı döndüklerim ve beni hayatından çıkaran kimseler, benim için oldukları yerde kalabilirler. Bir şeyler kanıtlamak zorunda değilim. Hayata tek başıma geldim sonuçta, ben kazandım milyonların içindeki yarışı tek başıma kazandım.

Duyuyorum ki " Sen kaybetmedin!" diyorlar. İyi de kimse kaybetmedi bunu göremiyorlar. Hayatımın yazıldığı senaryoda güzel bir bölümdü ve bitti diyorum artık. "Üzülme!" diyorlar.

Zaten ben de niye üzüldüğümü bilemiyorum, ne değer yüklemiştim ki bu kadar beni yıpratacak. Hayaller kurdururken, nefret besletecek. Kendi kalbimle kendimce güzel sevdiğim insanları kaybetsem de, yenilerini de sevebilirim.

Sonsuz değer ve sevgi beslediğim 1 yılın ardından çıkan her söze karşılık, büyük bir nefret hissizliğe de ulaşacaktır.  Ne okuduğum bölümden ne de insanlardan hoşnut değilim artık ve kim ne söylerse söylesin, bunu bana gösterdikleri içinde hepsine binlerce teşekkür var kalbimde.

Bu sene sanırım Boğaziçini kazanıyorum ama gidemeyeceğim. 2 sene sonraya atıyorum bu hayali ve çalışırken okumanın heyecanını yaşayacağıma inanıyorum. 2 sene sonra Boğaziçi yeniden bekle beni iyi bir edebiyatçı olacağıma inanıyorum...

0 yorum:

Yorum Gönder