Çarpık

, , No Comments


Güzel adamın kalbinden, araba ile kaçar gibi vazgeçmiş. Çarpık kentin gürültüsünde yerlere serilmiş hayalleri. Korkulardan saklanırken, dudaklarında bulmuş kendini. Biraz alkol, biraz kafası güzel "Atilla ilhan verirken ilham."

İsmine şiirler dökülmüş ay yüzlü kızın. Hepsinden kaçmış, karanlığa düşmüş ardından. Yanarken kalpleri, sen sön demiş üstadı kalemin.

Dumanlar sararken, ruhunun en aydınlık parçasını. Şarkılar, şişeler açtırmış, ateşler içinde parlayan gecede. Derin duygularına özlem duyarken, arkasını dönmüş serin serin akan boğaza. Sevmek için değil, sevişmek için açmış bedenini gözlerini kaparken.

Asla bakamazmış gözlerine, o gecelerde kapanırmış telefon. İçmeden karartamazmış ruhunu, vazgeçemezmiş benliğinden. Zaten geçmeli mi diye kararsızlıklar içinde girermiş yatağa. Başka kollarda hep aynı türküyü tuttururmuş rüyaları. Bu kez "beni" demiş, "beni yerlerde göklerde ararlarken..." nerede bulacağını bilemezmiş. Yağmurlu gökyüzüne dargınmış bir kere. Neden bir kere bir sıfırdan başka yön bulamazmış.

Eski günlüğüne dalmış için için. "Bitsin istiyorum ama sevgimden terk edemiyorum" karalıymış sayfalarca. Nereden bilebilirmiş sonunda zaten gideceğini, sadece giden taraf o olmak istememiş.

Napalım şimdi varsın diye yaşamayalım lan ha !

0 yorum:

Yorum Gönder