Kadın

, , 4 comments

Hava daha kararmamıştı, bir şeyleri düzeltmesi gerektiğini anladığı sıralardı. Gözü sürekli, duvarda asılı olan saate takılıyordu. Zamanın içinde kaybolmaktan korkmaya başlamıştı, beklemek hayatta en çok nefret ettiği şeydi. İçerideki odadan telefonun sesi duyuldu, içini büyük bir heyecan kaplamıştı.

"Yavaş hareket etmeliyim, bir anda çıkamam karşısına." dedi içi içini yemeye başlamıştı bile.

Kendinden emin adımlarla koridordan geçerek telefonun sesinin duyulduğu odaya yöneldi. Masanın üzerinde titreye titreye can çekişen telefona baktı, isim yoktu sadece sıradan bir numara yanıp sönüyordu. Ancak kimin aradığını gayet iyi biliyordu. Göğüsünde sertleşmeye başlayan yumru boğazına doğru ilerliyordu. Sakinleşmeye çalıştı önce ve nihayetinde açtı telefonu.

"Alo!"

"Üzgünüm" dedi karşıdaki ses.

"4 sene sonra mı?"

Üzgün olmak için bir çok zaman vardı elinde. Bunca sene neden beklemişti, ne değişmişti? Ne bir sevgi vardı ortada ne de bir samimiyet.

"Nerede beklediğimi biliyorsun, neden gelmedin?"

"Gelmek için bir neden vermedin bana ve bunu sorguluyor musun?" dedi aylardır ağlayamadığı halde, zorla akan göz yaşlarını kazağının koluyla silmeye çabalıyordu.

"Sabaha kadar bekleyeceğim. Senin geleceğin ana dek bekleyeceğim."

Hıçkırıklara boğulmadan önce kapattı telefonu. Gidemezdi, yeniden kendini sönmeyen bu ateşin içine atamazdı. Olduğu yere, kırık aynanın dibine çöktü, başını dizlerinin arasına alarak ağlamaya başladı. Bu kez kendini durdurmak istemiyordu, sadece bitene kadar tüm gözyaşlarını dökmek istiyordu. Dört seneyi, kırık seneye bedelmişcesine geçirmişti zaten. 25 yaşındaydı ve kendini olduğundan on yaş daha büyük hissediyordu.

Kollarındaki çizikler, gözlerinin altındaki morluklar...

Hava kararana dek bekledi, kırık aynanın dibinde. Düşünmüyordu, hiç bir şey hissetmiyordu sadece bekliyordu zamanın su gibi akıp geçmesini. Ay ışığı kendini belli etmeye başladığında camdan süzülen yıldızlar saçlarına düştü. Poşetin içinde duran mumları çıkardı, karşısına dizdi hepsini. Kalbinin kırıklarını yok etmeye ihtiyacı vardı. İnce uzun bir tahta kırdı köşedeki yığınların arasından. Ateşe verdi ucunu, ruhunu kurtardığı anda karanlıktan. 3 tane mumu ayırdı başta.
Güzel bir parça açtı eski teybin tozlu tuşlarıyla.

"Zihnime, yüreğime aldığım tüm yüklerin ağırlığı için" dedi ilk mumu yakarken. Ateş bir anda parladı, odanın soğuk karaltısı azalmaya başlamıştı.

"Terk edilmiş bir yolda ilerlerken karşıma çıkan yok sayılmış aşklarıma"
İkinci mum yanıyordu şimdi.

"Ve kendime, kendim olabilmek için zorla çektirdiğim bütün acılar."

Üç mumda yanıyordu artık. Bir kaç dakika sessizce alevin yarattığı dalgaları izlemeye koyuldu. Telefonun alarmı tüm sessizliği yok ederek çalmaya başladı.

"Zamanı geldi. Bunu yapacağıma söz verdim" dedi.

Çantasını sırtına taktı, telefonun yanıp sönen alarmını susturdu. Kapıya doğru yöneldi. Mumların yandığı odadan gelen ışıkla aydınlanan bomboş ev tüm çıplaklığı ile elveda ediyordu güzel kadına.

Derin bir nefes aldı, uçak biletini çantasının ön gözüne yerleştirdi. Kapıyı açtı ve mumların gideceği ana kadar sönmeyeceğini umut ederek çıktı evden. Merdivenlere yöneldi, taksinin gelmiş olduğunu biliyordu. Çıkış kapısının önüne geldiğinde yukarıdan bir zil sesi duyuldu. Heyecan ile olduğu yerde nefesini tutarak bir kaç saniye bekledi.

"Üzgünüm lütfen!" diyerek kapıyı yumruklayan bir erkekti.

"Bunu çoktan yapmalıydım, senin kadar ben de geç kaldım" dedi güzel kadın kapıdan çıkarken. Her şeyi geride bırakmaktı hayali, hiç kimse buna engel olamazdı.

"Havaalnına gidebilir miyiz lütfen!" dedi bindiği taksideki şoföre.

İlk defa ardına bile bakmadan uzaklaştı tüm acılardan...



4 yorum:

  1. ya ne kurgu yaaa, o geldi di miii ama kadın dönmedi, uçakla ona gidiyodu herhalde ama o gelmiş olsa da kadın dönmedi. çok çok iyi. fransız tarzı bu iştee :) çok iyiydi vallası. ama o çizikler morluklar of yaaaa ve mumlar çok iyiydiiii :) ikiye on kala da seviyom zaten :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumların benim için çok değerli. Yazının gidişatı kafamda çok çok farklıydı, o anda ikiye on kala başladı (en sevdiğim parçasıdır). Hikayenin konusu tamamen değişti. Binlerce filmi varmış gibi :))

      Sil
  2. Kadın bir kere karar vermeye görsün, önünde hiç bir engel duramaz ! Ne kadar acı olsa da, hissettiğini uygular. Çok güzel bir anlatımdı, müzik de çok vurucuydu. Eline sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim güzel yorumun için sevgili Momentos. Doğru anlatabildiysem ne mutlu bana :)

      Sil