Mart Gibi

, , 13 comments
Doğmak, büyümek, alışmak, öğrenmek ve sevmek... 
"Her koku, her ses yeni duygular uyandırır ruhunda. Geçmişi anar bazen hatırlar kütüphanesinde. Duymak işitmek değil, hissederek anlamaktı ve yazılar yazdırırdı bizim gibi olanlara. Ortak duyguları hissetmek mesela; sevmek, vazgeçmek belki büyümek. İşte bu ruh ile yazmak "Mart Gibi" dinlerken çıkardı. Fırından taptaze sıcaklıkta yeni grup tavsiyem. Biricik dostlarıma da bu yolda başarılar ve siz yeni dinleyicilere de iyi yolculuklar diliyorum."   
 Seçimlerimiz midir doğru olan? Yoksa zaten doğrular seçilmiş midir?

Kim ister ki bildiği sonu yazmak, tekrar tekrar ve tekrar...
Hayat bir romansa, zaten karakterleri belli değil mi? Sadece bizi seçimlere iten tecrübelerimizdir.

Acılar, özlemler ve sevinçler zamana bırakıyor kendini. Sanki ruhtan ve fiziksellikten çok uzaklarmış gibi. Gün bir anda doğmayı bırakıyor, saatler gecelerde takılı kalıyor. Çünkü ezilmiş olan bizler yaşamı askıya alıyoruz.

Beynin tüm kıvrımları, kendini duygulara teslim ediyor. Şimdi neredeyiz?

Akrep yelkovanı kovalarken, zaman gökyüzümün derinlerinde akıp gidiyor. Umutları bir kenara itiyor karanlık. Kendi kendine konuşuyor zihinler, "1 sn önceki ben, 1 saat sonra ki benden ayrılıyor" 

Özgürleşmek için teker teker "Veda" ediyor düşlerimiz. Aslında yeniden doğuyor bedenimiz.

13 yorum:

  1. yaniiii, arkadaşların mıııı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet arkadaşlarım, başarılarına küçük bir deneme yazdım :))

      Sil
  2. Her an yeni bir oluşta kainat. İnsan da öyle. Bedenimiz yeniden doğuyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçimizdeki iyiliği kaybetmeyelim yeter. Teşekküre derim değerli yorumunuz için :)

      Sil
  3. Canlıların büyülü serüveni;evrene ait elementlerin tepişmesi;yerli yerine oturdum,oturacağım derken;harika salınımları...Böyle bir yorum geldi derinlerin elementlerinin çığlıkları veya kavgaları,ulaşılmaz,ulaşılır oluşlarıyla bana yazdırdıkları sözcükler... Bir de ikide birde"büyük sahne" diye bir büyük dünya algısı;uzaydan dünyaya bakan ilim insanları şaşırıyor;büyük bir imrenme içinde;gece olunca insana dair bütün ülke,şehir ışıkları görünüyor;dünyayı bu kadar çok değiştiren tek canlı;insan...Belki de sahnede ki en önemli canlılar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanlık garip ve kötü olduğu kadar imrenilesi gerçekten de. Büyük bir bütünlük oluşturuyor. Sahnede yaşayan en önemli varlıklar insanlar doğru ilerlemeyi sürdürdükleri süreci de devam edecek. Sizin de kaleminize sağlık vallahi uzun uzun okudum yorumunuzu. Kelimelerinizi kullanış biçiminizi seviyorum ve çok teşekkür ediyorum. Sevgiler :)

      Sil
  4. Şarkıyı pek sevemedim, ama daha iyi olacaklarına inancım var :)

    Seçimler konusundaki "doğru"nun ne olduğu yüzlerce sözcüklük yazılar doğurabilir. Neye göre doğru? Faydacı yaklaşımla mı yoksa duygulara hitap eden bir şekilde mi? Yani beni mutlu eden şey midir doğru denilen, yoksa bana yarar sağlayan mı? Tabii sadece fayda ve duygu bağlamında da değil, birçok değerlendirme sınırı ortaya çıkabilir.

    "Hayat bir romansa, zaten karakterleri belli değil mi?" Bu kaderci bir yaklaşımla mı söylenebilir? Yoksa hayatın sınırsızlığını hiçe sayarak mı?

    Neşeli sevgilerle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat zihnimizde sınırlı değil aslında, mutsuzluğa düşünce doğamız gereği kaderci konuşmaya başlıyoruz sanırım. Tabi ki bir doğru herkesin yanlışı, herkesin doğrusu bir insanın yanlışını yansıtabilir. Önemli olan doğru kanaldan doğru duygularla yaklaşabilmek. Hayatın sınırsızlığını da asla hiçe saymamalı, ancak ne kadar yaşayabiliyoruz tartışma konusu. Her şeyden önemlisi başta kendimizi dinlemek bıkmadan usanmadan. O zaman çevreye daha net kulak kesilebiliyoruz. Ben de dah iyi yerlere geleceklerine inanıyorum, albümleri çıkacak yakında :) Çok teşekkür ederim değerli yorumun için :)) Değerlendirmelerin iyi geliyor kalemime :) Sevgiler

      Sil
  5. heey, kırkbeşlik dergisini çıkaranlar, kadıköy'de rexx sinemasının karşısındaki sokakta, kırkbeşlik barın sahibi, o barda da eski müzik geceleri vaar :) o barın dergisi bu yani :) o sokakta bir de sopung kore restoranı var, git yaa, nefis yemekler, ramen, mantı, kimcap :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa biliyorum orayı, vallahi çok güzel bir öneri oldu. Aksi dergisini de öneririm deep arkadaşımın ortağı olduğu bir bar onlar da dergi çıkarıyor. Pek bir bilgim yok aslında ama güzel işler yapıyorlar. Kuzenime kore restoranını da söylemeliyim çok hoşuna gidecektir. Seviliyorsun :))

      Sil
    2. http://sadevederin.blogspot.com.tr/2017/12/aksi.html

      bak aksi burdaaa :) mert ofluoğlu adlı blog arkadaşımız da tuhaf ta yazmaya başlamış. kafa dergi mert :) ya ama bak günümüzün en iyi dergisi, 221b polisiye dergi, dergi değil kütüphane gibi :)

      Sil
    3. Biliyorum Mert'i sanırım, tuhaf dergisini takip ediyordum. Çok sevindim. Güzel dergilere her zaman ihtiyaç var. Şu tembelliğimden kurtulursam kadıköye gidip her yeri kolaçan edeceğim. Teşekkür ederim deep önerilerin için :))

      Sil
  6. Çok teşekkür ederim :)

    Başımıza ne geldiyse zaten hayatı sorguladığımız için oldu. Anı yaşamayı öğrenmeli insan.

    YanıtlaSil